Proje; süregelen şiddet, siyasi dengesizlik, korku ve yokluk nedeniyle her şeyi geride bırakıp gerek yerel gerekse uluslararası çapta göçe zorlanmış, yaklaşık 9 milyon Suriyeli’nin evlerinin kapı anahtarlarını sergiliyor.

Bunlar umudun, hatıraların ve tanımanın imgeleridir. Bunlarda her bir kişinin kendisine ait bir umutsuzluk öyküsü ve yuvalarına dair sevgi dolu hatıraları yer alıyor.

Tüm resimler İstanbul, Kilis, Antakya, Şanlıurfa, Gaziantep, Reyhanlı kentlerinde ve Islahiye mülteci kampında çekildi.

Bu seri içerisinde fotoğraflanan insanların pek çoğu, artık bir yuvalarının olmadığını bildikleri halde anahtarlarını sakladıklarını söylüyor.

Özgeçmiş:
İngiliz fotoğrafçı Bradley Secker, 2012 yılından bu yana İstanbul’da yaşıyor. Dünya çağındaki toplumsal, siyasal ve askeri hareketlerin sonuçlarına, başlıca olarak da bireysel kimliğe odaklanan bir serbest fotoğrafçı olan Bradley, daha önceki yıllarda Güney Asya ve Orta Doğu’da çeşitli bölgelerde çalıştı.

Orta Doğu’daki LGBT sığınmacıları konu alan ve halen sürmekte olan Kütmaan gibi uzun soluklu kişisel çalışmaları, kimlik sorunlarına odaklanıyor. Diğer çalışmaları, Avrupa Birliği’ne yönelen göçmenlerin durumları ile Türkiye ve çevresindeki kültürel öykülerini belgeliyor.

Belgesel fotoğrafçılığın yanı sıra Hint sinema endüstrisiyle de çalışan Bradley, dünya çapında başarı yakalamış çok sayıda Bollywood filminde set fotoğrafçısı ve görüntü yönetmeni olarak görev aldı.