Emin Altan
Emin Altan
Narcissus - Bir Zamanlar
Kâbe’yi andıran yapının dış duvarları tükenişi simgeleyen fotoğraflarla kaplıdır. Çevresinde gezinen izleyici anlam veremediği bir monitörün yanından yapının içine uzanan loş bir korido-ra davet edilmiş gibidir. Çok zaman bilincinde olamadığımız ama yaşamımıza yön veren kavramlar kuşatır bu karanlık labirenti. Aral Gölü’nün çölleşen kıyılarında terk edilmiş gemilerin sıradan fotoğraflarına birer sanat eseri değeri atfedildiği anlaşılır gösterişli çerçevelerinden. Koridorun sonundaki duvar üzerinde yer alan Susan Sontag’ın tezleri ise fotoğraf üzerine genel kabul görmüş değerleri sarsar niteliktedir. Bu görüntüler dünyası içinde yer alan labirent, sonunda geniş bir odaya açılır. Tüketilmiş-terk edilmiş bir doğa parçasının fotoğrafı bir duvarı boydan boya kaplamaktadır. Zemin, insanın türüne yabancılaşması sürecini açıklayan “1844 Elyazmaları”ndan bir alıntıyla kaplanmıştır. Marx ayaklar altındadır! İzleyici karanlık duvarlar arasında dar bir aralıktan bir odaya yönelir. Tavanda bir spot, içinde kırmızı bir balık bulunan kavanozu aydınlatmaktadır. Maroken bir koltuk odada bulunan diğer tek eşyadır. Derinlerden gelen bir melodi (Philip Glass – “The Thin Blue Line” – Hypnotic Time) duyulmaktadır. Duvarda, doğanın kucağına terk edilmiş hurda bir otomobil fotoğrafı ve çalıların arasında güçlükle seçilen bir güvenlik kamerası vardır. Akvaryu-mun önündeki plakette ise bu balığın 13 Eylül 2013 tarihinden itibaren beslenmediği ve ölüme terk edildiği yazılıdır. İzleyicinin nasıl tepki vereceği merak konu-sudur. Bu odanın başka bir çıkışı yoktur. Güvenlik kamerası sanılan, aslında girişteki monitöre kapalı devre yayın yapmaktadır.

Özgeçmiş:
1962 Çanakkale doğumlu. Gemi İnşaat Mühendisi ve Fotoğrafçı. İstanbul’da yaşıyor.1996 yılında fotoğrafı kendini ifade edebileceği alan olarak seçti ve 2002 yılına kadar yaratıcı sunum teknikleri arayışı içinde projeler üretti, yurt içinde ve yurt dışında kişisel sergiler açtı, ödüller ve ünvanlarla onurlandırıldı.İFSAK ve Fotoğraf Vakfı çatısı altında Türkiye’li genç fotoğrafçıların uluslararası fotoğraf çevreleri ile buluşmasına yönelik girişimlerde bulundu ve uluslararası fotoğraf festivallerinin organizasyonu için çalıştı. 2002 yılında fotoğraf çekmeyi bıraktı.Yine bir “Narcissus” projesi ile ve on yıl aradan sonra yeniden fotoğrafa başladı.